Ankara İş Mahkemesi Avukatı
İş Hukuku içerisinde ele alınan iş davalarına İş Mahkemesi Avukatı bakar. Bu davalar diğer davalara göre daha çok bilgi ve deneyim gerektirir. Bunun nedeni kanunlara daha çok hakim olunması gerekliliği ve iş davalarının bu açıdan zorlayıcıdır.
İş Mahkemesi Avukatı Aşağıdaki Konularla İlgilenir?
- İş sözleşmelerinin hazırlanması. Bu sayede işçi ve işveren hakları koruma altına alınmış olur.
- Sözleşmelerin revizyonu.
- Kıdem, ihbar, kötü niyet tazminatı
- İşe iade davaları
- İşveren kusursuz sorumluluğu
- İşçi kusurları
Örneğin ihbar tazminat davalarına bakan bir Ankara İş Mahkemesi Avukatı” Süresi belirli olmayan sürekli hizmet akitlerinin İş Kanununun 13. maddesinde belirtilen esaslara uyulmadan sona erdirilmesi halinde işi terk eden işçi ya da işçinin işine son veren işveren aynı maddede belirtilen bildirim önellerine (iş akdinin feshedileceğinin belli bir süre önceden bildirilmesi) ilişkin ücret tutarında tazminat ödemekle yükümlüdür” maddesine hakim olmalıdır. Bu şekilde ödenecek tazminat uygulamada “İHBAR TAZMİNATI’ olarak adlandırılmaktadır.
Hizmet tespit tazminatı ise sigorta bildirimi yapılmadan çalışan işçilerin, sigortasız geçen bu sürelerini sigortalı hale getirebilmek için görevli ve yetkili İş Mahkemelerinde, İş Mahkemesi bulunmayan yerlerde Asliye Hukuk Mahkemeleri aracılığıyla açtıkları davalara hizmet tespit davası denir. Tespit davasının açılması için olmazsa olmaz koşullar şunlardır:
a- Sigortasız çalışma,
b- Çalışmanın kuruma bildirilmemiş veya kurumca saptanmamış olması,
c- 5 yıl içinde dava açılması.
İçi lehine yorumlama gibi birçok farklı yönü bulunan bu davalarda çalışma yaşamında, işçi ile işveren arasında eşitsiz bir ilişki bulunduğundan, iş hukuku düzenlemelerinin asli amacı, ekonomik ve sosyal olarak daha güçlü konumda bulunan işveren karşısında, bu bakımlardan daha güçsüz durumda bulunan işçiyi korumak ve ona bir takım güvenceler sağlamaktır. Bu nedenle iş hukuku uygulamalarında kabul edilen temel prensip, iş hukuku düzenlemelerinin işçi lehine yorumlanması prensibidir.
İşçilik alacakları temelde işçinin çalışmasından kaynaklanan ücret alacaklarıdır. Maaş, fazla mesai ücreti, haftalık tatil ücreti gibi alacaklar, kıdem ve işyeri koşuluna bakılmaksızın her işçinin talep edebileceği haklardır. Bu alacaklar, İş Kanunu kapsamında olmayan işler için Borçlar Kanunu, hizmet sözleşmesi hükümlerine göre istenebilir. Gerek İş Kanunu, gerekse de Borçlar Kanunu düzenlemesine göre, ücret ödeme, iş sözleşmesinin işverene yüklediği en önemli yükümlülüktür. Bu yükümlülüğün yerine getirilmemesi, aynı zamanda işçiye iş akdini haklı nedenle fesih imkanı doğurur.